Boşunaymış, bu boşluklar
İçimizde açtığımız .
acıdan başkası dolmadı,
güvercinlerin su kapları
gibi…
var gücümüzle ittiğimiz
gittğimiz, bir yer değilmiş
orası
alnımıza tak diye çakıldı,
anladık….
Sen ve ben ve ben ve sen
Bir ihtilale daha Fransız
kaldık
Bir ihtimale daha
yaklaşmışken
Bir kez daha devrildik sarma
sarışan..
Sen de perme perişan…
büyüyen bu iç uçurumumuz
İç huzurumuzla birlikte
hafriyat işine girmişler
ağlıyoruz, Nuh’un gemi yapası
geliyor yüzümüze
kötüyüz işte,
aleni, eksiksiz ve koyu …
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder